Gelir paylaşımını neden benimsemeli ve buna bir an önce alışmalıyız?

Rekabetçi olmanın, sürdürülebilir gelir elde etmeye çalışmanın ve dolayısıyla, maddi açıdan stabil kalmanın artık bir tercih olmadığını ve yaptığın işin kulvarında devamlı ilerleme kaydetmenin gerekli olduğunu; hatta zaman zaman başka kulvarlara dahi geçme zorunluluğu taşıdığını sanırım artık sen de çok iyi biliyorsun.

Çalışma biçimlerimiz eskisine göre hem daha kolay hem daha karmaşık. Bir gün bir masanın başında sabah dokuzdan akşam beşe kadar çalışırken öteki gün kendimizi evimizden çalışırken bulduk.

Fark etmişsindir, herkes kendi çapında dijital dönüşümden bahsediyor, hatta ileri gidip dijital dönüşüm danışmanlığı verenler dahi var. Öte yandan insanlar gelir modellerini çeşitlendirmeye çalışırken bunları sürdürülebilir kılmak için yollar arıyor, çaba sarf ediyor ve yöntemlere bakıyor.

Rekabetçi olmanın, sürdürülebilir gelir elde etmeye çalışmanın ve dolayısıyla, maddi açıdan stabil kalmanın artık bir tercih olmadığını ve yaptığın işin kulvarında devamlı ilerleme kaydetmenin gerekli olduğunu; hatta zaman zaman başka kulvarlara dahi geçme zorunluluğu taşıdığını sanırım artık sen de çok iyi biliyorsun.

Mülkiyetini almadan bir ürünü ya da hizmeti kullanmak mümkün mü?

Bir tüketici olarak sen de bunun farkındasındır diye umuyorum, bir ürün satın almak için para ödeme davranışını hemen hemen her alanda değişti. Artık Netflix ya da Amazon üstündeki içeriklere erişmek için, Google ve Microsoft tarafından sağlanan bilgi işleme ve Adobe ya da Figma gibi grafik işleme yazılımlarını kullanmak için para ödüyoruz.

Gerçek dünyadan ve sana daha tanıdık gelen bir örnekle devam etmek isterim; kimi yerlerde yalnızca bir yerden bir yere gitmek için saatlik araba kiralıyor ya da fiziksel olarak sattığımız ürünlerin parasını tahsil etmek için kullanım bedeli adı altında pos makineleri için komisyon ödüyoruz.

Özetle, artık filmleri almıyoruz, programları indirmiyoruz, arabaları kendi mülkiyetimize almıyoruz, bankalarla tek tek uğraşmadan pos kiralayarak ödemeler için tek noktadan çözüm sunuyoruz.

Bu değişimlerin tümü tüketim alışkanlıklarının değişmesiyle de ilgili ve bu değişimin devinimli olması, tüketiciler için sürekli olarak yeni modellerin geliştirilmesini bir nevi zorunlu kılıyor.

Bu yenilik arayışı bir yandan sevimli ve rekabeti körükleyici; abonelik modelleri ve komisyonla ödeme gibi bazı gelir modelleri, toplumun ihtiyaç duyduğu daha az maliyetli harcama talebine yanıt vermenin etkili ve iyi yollarından.

Bir ürünü tek seferliğine satmak artık out bir ticaret modeli haline geldi, eğer temel bir tüketim ürünü satmıyorsan. Herşeyden önce tek seferlik satışlardan elde edilen satış geliri özellikle piyasa koşullarının belirsiz olduğu durumlarda pek çok işletme için sürdürülebilir bir çözüm değil.

Eğer çok özel şekilde işlenmiş bir et çeşidi ya da ayakkabı modeli satmıyorsan, özellikle yazılım, hizmet ve içerik alanlarıdaki ürünlerini abonelik modeliyle satmak ufkunu genişletecek.

Kafanı çevirdiğin her yerde: Komisyon

Bugün aldığın her ama her hizmet için, sürecin önünde arkasında, bir yerinde mutlaka bir şeyler için komisyon ödeniyor.

İkinci el ürün alışverişi yapılan Dolap ya da Gardolap gibi bir uygulamadan örnek vereyim; bu uygulama üzerinden bir şey satın aldığında ya da sattığında uygulama senden peşinen bir kesinti yapıyor. Bu kesinti hem uygulamanın sahibinin para kazanmasını sağlıyor, hem çalışanlara maaş oluyor, hem tanıtım faaliyetlerinde kullanılıyor, hem uygulamanın sürdürülebilir şekilde devam etmesini ve geliştirilmesini sağlıyor.

Uber Yemek, Getir, Yemeksepeti ya da Trendyol Yemek gibi uygulamaları, işbirliği içine girdikleri restoranlardan belli bir komisyon keserek kendi işlevlerini yerine getirmeye, teslimat için kuryelere ödeme yapmaya ve en basitinden uygulamayı çevrimiçi tutmaya devam ediyor.

Anlayacağın, doğrudan yapmasan bile dolaylı olarak, komisyon adı altında ödeme yaparak bir platformun devam etmesini sağlıyorsun. Bu komisyon neyi karşılıyor; az önce saydıklarımın yanında mağazanın barındığı hosting, alan adını, Apple ve Google’ın mağazada uygulama tutmak için talep ettiği ücreti, altyapıyı çalıştır tutmak için gerekli üçüncü parti yazılımları…

Özetle, satıcı bana elindeki ürünü mümkün olan en uygun fiyatla ulaştırmak için bazı platformları kullanıp çeşitli gider kalemlerini azaltarak fiyat avanajı sağlarken, bu ürünü almak isteyen kullanıcı (bazen satıcı, bazen her ikisi de) da o platforma bir miktar ödeme yaparak ürünü rakip platformlardan daha uygun bir fiyata almış oluyor; fiyat avantajı sağlamanın bedeli de komisyon olarak ödeniyor.

Komisyonsuz iş modeli var mı?

Bir işletmeye sahipsen ya da yeni online bir işi başlatıp bir ilk kez ödeme alma aracısı kullanacaksan komisyonun ne olduğunu öğrenmende fayda var.

Bir satın alma eylemi esnasında komisyon ödemek şirket yöneticilerinin genellikle çok sevmediği ve mesafeli yaklaştığı bir davranış olsa da, komisyon kavramını ürün ve hizmetleri diğer insanlara göstermek ve bunun karşılığını da satış olarak almak şeklinde düşümek iyi hissettirebilir.

Çok amiyane bir tabir kullanmak istiyorum; ürünlerini satmak için kullandığın dijital ya da fiziksel araçlar su yakmıyor, bunları işleten operatörler de taş yemiyor. Herkesin bir tür gelir modelini benimsemesi ve para kazanması gerekiyor.

payU, payTR ya da SiPay gibi ödeme aracılığı sunan kuruluşlar da bir şirket ve onların sattığı şey de paranın müşteriden çıkıp senin cebine girene kadarki süreci üstlenmek ve sorunsuz hale getirme deneyimi.

İdeasoft, Ikas, Platinmarket gibi altyapı sağlayıcıları online ürün satmak için gerekli olan altyapıyı, veritabanını, müşteri desteğini, siparişleri ve kargo bilgilerini saklayarak ürünleri satışa hazır tutma işini üstlenir.

Özetle, ödeme aracıları üstlerinden geçen tutardan bir miktar komisyon alırken yer sağlayıcılar yıllık abonelik paketleriyle ürün ve hizmetlerini bir yıl boyunca kullanmana izin verir.

Sanırım biraz daha netleşti anlattıklarım ve alt başlığın yanıtını burada verebilirim: Komisyon içermeyen bir iş modeli yok.

Komisyon ve abonelik modelleri yalnızca bir tür gelir elde etme metodu olarak düşünülmemeli, aynı zamanda bir işi nasıl yaptığımızı da değiştiren stratejik araçlar.

Halihazırda yaşanan teknolojik gelişmeleri, tüketici dvranışlarında meydana gelen değişimler, rakiplerin yarattığı baskı ve yeni işletme modelleri ile anlayışlar, insanları bu modellere adapte olmaya zorluyor.

Başarılısın ve bu başarıyı gelecekte de sürdürmek istiyorsun; komisyon ödemeye ve abonelik modeliyle gelir paylaşımına daha sıcak bakmaya ve bazı ürünleri kullanmak için bir yerlere ödeme yapmaya hazır olmak yararına olacaktır.

Evet, komisyonlar için kıran kırana pazarlık yap, rakipleri değerlendir ve rakipleri birbiriyle kıyasla, aldığın hizmeti beğenmiyorsan ya da yeterli gelmiyorsa başkalarıyla çalış; fakat unutmaman gereken bir şey var; artık hiç bir şey bedava değil ve bir ürün ya da hizmet sana bedavaya teklif ediliyorsa oradaki ürün kim; sensin.

Gelir paylaşımı modelleri iş dünyasında var olmaya devam edecek, hatta yeni modeller bile keşfedilir. Bunun yeni devrimler yaratacağından ve yeni fırsatların önünü açacağından emin olabilirsin.

*** Marka ve pazarlama fikri vermek için hazırlanan bu içerik reklam ve işbirliği içermez.

Benzer içerikler