Birinci ve ilk kural, temel değerleri netleştirmek ve bunları yaygınlaştırmak için uygun araçların ne olduğuna karar vermektir.
Marka oluştururken, görünürlük çalışmaları sürdürürken hatta yeniden yapılandırırken sürdürülen iletişim süreçlerinde, markanın tüm çalışanlarının aktif olarak katılımı sağlanmalıdır. Çalışan, kendini adına çalıştığı markanın bir parçası olarak görmeli, kendini markaya ait hissetmelidir.
Markanın aktarmak istediği mesajlar tüm iletişim kanallarında ve temas noktalarında aynı, uyumlu ve benzer tonda olmalıdır. Bunu sağlamanın başlangıç noktası tutarlı bir marka kimliği oluşturmaktır.
Çalışanlar şirketin vizyonu, hedefleri ve hatta vermek istediği mesajlara uygun ve bunlarla uyumlu biçimde düzenli olarak bilgilendirilmeli, eğitilmelidir. Bu türden girişimler, markanın sahiplendiği değerlerin günlük iş yaşamına kolayca entegre olmasını destekler.
Marka iletişimi ve markanın kültürü arasındaki uyumu sürekli olarak takip etmenin önemli bir bileşeni de, düzenli olarak geri bildirim toplamak, bunları takip etmek ve değerlendirmektir.
Geri bildirim toplamak, yaşanan uyumsuzlukların farkına varmak ve insanların nerede zorlandığını anlamak için en basit ve etkili yöntemlerden biridir
Şirket kültürüyle uyumlu güçlü markalar
Birbiri ile alakasız gibi görünse de, marka iletişimiyle şirket kültürünün uyum içinde olması, yalnızca bir tercih ya da bir strateji değil, markanın dış etkenlere karşı dayanıklı kalmasını ve sürdürülebilir şekilde varlığını devam ettirmesi için de artık temel unsurlardan birisi olarak düşünülmeli.
Müşterilerilerine verdiğin vaatlerin şirketin içindeki uygulamalar ve değerlerle mümkün olduğu kadar yüksek oranda örtüşmesi, hem müşteriler hem de şirket çalışanları için bağlılığı güçlendiren bir motivasyon.
Anlamak gereken şey belki de, şirketin her iş biriminin; yöneticilerden liderlere, pazarlamadan satışa, insan kaynaklarından müşteri hizmetlerine kadar tüm şirkette bir uyum geliştirmek ve bunun sürekliliğini sağlamanın artık bir çok şeyden önemli olduğu.
Şirketin içinde çalışan herkes birbirinin müşterisi ve kurumsal yapıların artık herkesi ve herşeyi bir bütün olarak ele alması gerekiyor. Marka dediğimiz şey artık sadece bir isim ya da logodan ibaret değil; kendine özgü bir ruhu olan ve değerlerini yansıtan bir güçlü bir kimlik.
